KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Biz direnmeye devam edeceğiz yeter ki Türkiye arkamızda dursun”

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Biz direnmeye devam edeceğiz yeter ki Türkiye arkamızda dursun”

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Biz direnmeye devam edeceğiz yeter ki Türkiye arkamızda dursun”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Biz direnmeye devam edeceğiz yeter ki Türkiye arkamızda dursun” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) tarafından fahri doktora belgesi verildi. KAYÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen diploma törenine Kayseri Valisi Şehmus Günaydın, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, KAYÜ Rektörü Kurtuluş Karamustafa, protokol üyeleri ve öğrenciler katıldı. Törende konuşan Rektör Karamustafa, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a katılımlarından dolayı teşekkür ederek, fahri doktora belgesini içeren senato kararını okudu. Daha sonra Rektör Karamustafa tarafından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a cübbesi giydirilerek, diploması takdim edildi.

Diplomayı aldıktan sonra ‘Mavi Vatan’da KKTC’nin Rölü’ konulu konferansta konuşan Ersin Tatar, “1700’lerden sonra Rum ve Yunanlar Kıbrıs’ta Türklerden daha fazla bir nüfus oluşturdular. İngiliz sömürge yönetiminde papazlar, Hristiyanlar ve kilise bir an evvel İngiltere’nin Kıbrıs’tan ayrılmasını ve Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını talep ederler. Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılar gittikçe artar. İngiltere de bu durumda tarafsız durmaya çalışır, çünkü 1907 yılında o zamanın İngiltere Başbakanı Kıbrıs ziyaretinde ’Bizim Osmanlı ile bir anlaşmamız var. Biz burada geçici bir noktada ve burada yaşayan halkın huzuru ve selameti için olan bir yönetim anlayışı ile söz vererek buraya geldik. Nasıl olacak da İngiltere şimdi adadan ayrılacak ve Yunanistan’a terk edecek? Söz konusu olamaz’ şeklinde açıklaması vardır. Kıbrıs Türk halkı bağımsızlığına ve hürriyetine kavuştu, çünkü Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunanistan’daki Cunta askeri idareyle Güney Kıbrıs’taki bir takım teröristler oradaki siyasi otoriteyi deviriyorlar. Otoritenin planı yavaş yavaş Kıbrıs’ı bir Rum Cumhuriyeti yapmak ama bunlar derhal olmasını istiyor ve o gece Kıbrıs Helen Cumhuriyeti’ni ilan ettiler. Türkiye orada bizlerin çağrısı üzerine 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs’a askerini gönderdi. 1983’ten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile artık Kıbrıs’taki haklarımız, hukukumuz, barış ve huzurun teminatı ve bütün bunların temelleri o şekilde atılmış oluyor. Dolayısıyla bu coğrafyada, Doğu Akdeniz’de, sürdürülen bu mücadelede Türkiye, Anadolu ve bizim milletimizin çıkarları ve milli beklentileri de bir bakıma yerine getirilmiş olur. Türkiye o günden bu güne güvenliği için de önem arz eden Kıbrıs’ta söz sahibidir” dedi.

Tatar, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bir anlaşma ile Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki garantörlüğünü geri almasını ve oradaki Türkleri hiçe saymak istiyorlar. Doğu Akdeniz’deki bütün hakimiyetimizi, haklarımızı ve hukukumuzu kaybetme noktasında dayatma ve empoze istiyorlar. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla biz direnmeye devam edeceğiz. Yeter ki Türkiye bizim arkamızda dursun. Hamd olsun ki Türkiye’deki siyasette o şekilde gelişmiştir. Artık Kıbrıs’ta Türklerin ve Türkiye’nin hakkı hukuku iki devlettir. Yani yan yana yaşayan 2 ayrı egemen eşit devlet. Böyle olduğunda bizlerin de egemenliği ilelebet devam eder, bizlerin egemenliği devam ettiği sürece Türkiye Cumhuriyeti ilişkilerimizi istediğimiz gibi geliştirmeye devam ederiz.”
Konuşmaların ardından KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’a KKTC ve Türkiye haritası işlemeleri hediye edildi.