ALS’de erken müdahalede hastalığın ilerleyişini azaltıyor

ALS’de erken müdahalede hastalığın ilerleyişini azaltıyor

ALS’de erken müdahalede hastalığın ilerleyişini azaltıyor

Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Hatice Köse Özlece, Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığının kesin bir tedavisinin olmadığını söyleyerek, “Hastalıkta semptomlar başladığı zaman erken dönemde hastalarımıza müdahale etmeyi başarabilirsek bu ilerleyişi bir miktar durdurabiliyoruz” dedi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Hatice Köse Özlece, ALS hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. ALS’nin motor nöron hücrelerinin ilerleyici bir rahatsızlığı olduğunu kaydeden Özlece, hastalığın nedeninin tam olarak bilinmediğini kaydetti.

“Hastalıkla beraber kaslarda güçsüzlük ve erimeler başlıyor”
Özlece, hastalığın bir diğer semptomunun da kaslarda seğirmeler olduğunu belirterek, “Bu hastalıkta bazı genetik faktörlerin etkili olduğu söyleniyor ama tüm ALS’lerin yalnızca yüzde 5-10’u genetik nedenlerden oluşuyor. Bunun dışında ağır metaller, çok yoğun fiziksel aktivitenin ALS’ye neden olan etkenler arasında olduğu düşünülüyor. Ancak maalesef bilimsel olarak oluşma nedenleri tam olarak ortaya çıkmış değil. Ama semptomları ve ilerleyiş şekli çok iyi biliniyor. ALS, merkezi sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapının bulunduğu bölgedeki motor sinir hücrelerinin (nöronların) kaybı sonucunda oluşuyor. ALS’nin başlangıcında motor nöron hücreler hareketi kontrol eden kaslara gerekli emri veremediği için kaslarda güçsüzlük ve erimeler görülüyor. Hastalar bunu herhangi bir şey tutarken zorlanma, elinden bazı maddeleri düşürme ya da yürürken güçlük çekme şeklinde fark edebiliyor. Genelde de bu belirtileri yaşayanlar, yorgunum, halsizim ondan böyle oldu diye düşünüyor. Sonrasında özellikle elin küçük kaslarında ve bazı kas gruplarında erimeler meydana geliyor ve genelde hastalarımız bu aşamada doktora başvuruyor. Bu erimelere aynı zamanda kas seğirmeleri de eşlik eder. Bu, sık sık gördüğümüz bir durumdur. ALS’de motor hücreler etkilendiği için duygusal etkilenme beklemiyoruz. Uyuşma, karıncalanma ve ağrı gibi bulgular karşımıza pek çıkmıyor. Ağrısız, kas gücü kaybı, erimeler ve seğirmeler en çok karşımıza çıkan bulgular arasındadır. Bu şikayetlerin dışında hastalarımızda uyku, konuşma ve yutma bozuklukları karşımıza çıkabiliyor. Konuşma ve yutmayla ilgili etkilenme de hastanın günlük yaşamını oldukça olumsuz etkileyebiliyor. Yine ALS’de beyinde çok bariz bir etkilenme olmadığı için de son dönemlere kadar bilinçte ve hafızada herhangi bir değişiklik, bozukluk görülmüyor” ifadelerini kullandı.

“ALS’nin kesin bir tedavisi yok”
Hastalıkta erken döneme dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlece, “Semptomlar başladığı zaman erken dönemde hastalarımıza müdahale etmeyi başarabilirsek bu ilerleyişi bir miktar durdurabiliyoruz. Dolayısıyla böyle bir şikayeti olan kişilerin acil bir şekilde nöroloji hekimine başvurması gerekiyor. Tanıyı da klinik bulgular ve hastaların muayenesi ile aynı zamanda bazı MR tetkikleri ve EMG dediğimiz sinir ileti testleri ile koyabiliyoruz” dedi.

En etkili tedavi; ilaç
İlaç tedavisinin ardından egzersiz tedavilerinin de hastalıkla mücadelede önemli bir rol aldığını dile getiren Doç. Dr. Hatice Köse Özlece, “ALS tanısı koyduktan sonra hastaların tedavisini hızlı bir şekilde ilaçla tedavisi olarak başladıktan sonra da gerekli rehabilitasyonları programlamak gerekiyor. Rehabilitasyonları düzenli yaptırabildiğimizde hastaların bağımlılık süresi azalıyor ve kendi kendine yetebildikleri süre uzuyor. Dolayısıyla hastanın bir bütün olarak fizik tedavi, denge egzersizleri, yutma ve konuşma egzersizleri ve kasları güçlendiren egzersiz tedavisi görmesi de oldukça önemli kazanımlar sağlıyor. ” şeklinde konuştu.