18 yıllık hemşire, hastalarına gözü gibi bakıyor

18 yıllık hemşire, hastalarına gözü gibi bakıyor

18 yıllık hemşire, hastalarına gözü gibi bakıyor

Kayseri Şehir Hastanesi Pandemi Polikliniğinde çalışan Songül Akçay, yoğun bakımda yatan hastalara gözü gibi bakıyor.
Kayseri Şehir Hastanesi Pandemi Polikliniğinde çalışan 37 yaşında ve 18 yıllık hemşire olan Songül Akçay, her sabah başladığı mesaisinde sorumlu olduğu hastalara hem anne hem kardeş şefkati ile bakıyor. Yoğun geçen pandemi döneminde bile bir an olsun meslek aşkını kaybetmeyen Akçay’ın azmi kadınlara örnek oldu. Yoğun bakımda tedavisi devam eden pandemi hastalarının yemeklerini yediren hemşire Songül Akçay, hastalara da moral aşılıyor.
Hastaların iyileşerek hastaneden çıkmasının kendisini daha iyi hissettirdiğini söyleyen Songül Akçay, “Pandemi süreci bizim için oldukça zor ve sancılı bir süreçti. Herkes covid hastalardan kaçarken biz özellikle yoğun bakımda olduğumuz için onlara her türlü gereksinimlerini vermemiz gereken bir birimde çalıştık. Burada hastalarımız adeta küçük bir çocuk gibi, onların bütün ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Aklınıza gelebilecek yemek yemesinden, öz bakımı gereksinimlerine kadar, alt bakımlarına, psikolojik desteğine kadar bütün ihtiyaçlarını biz burada karşılıyoruz. Korkarken de onlara anne, kız kardeş şefkati de göstermemizin gerekli olduğu bir süreçten geçtik ve hala geçmeye devam ediyoruz. Pandemi özellikle vaka sayılarındaki artışla beraber, bizleri de çok yordu, çok tüketti. Mesai saatlerimiz artmak zorunda kaldı, covid olan hastalardan dolayı alandan çekilmek zorunda kaldığı için arkadaşlarımız. Ekstra hasta bakmamız gerekti ancak hizmet devamı zorunlu bir şey olduğu için, bu süreçte oldukça aktif ve yorucu bir şekilde çalıştık ama işini yapmış olmanın vermiş olduğu özgüven, huzur ya da buradan hastaların iyi halde çıkması bize yeterli oluyor. Yemekten sonra içilen Türk kahvesi gibi bizim için de hastanın buradan iyi ve sağlıklı olarak taburcu olması en güzel şey. Tabi hayat bizim için burada bitmiyor. Buradan çıkıyoruz eve gidiyoruz ve evde bir takım rollerimiz, sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız. Süreç bizim için oldukça yoğun ve yorucuydu” dedi.
Akçay, Yaptığı işte kadın ve erkeğin eşit olduğunu ve hiçbir işte kadın ve erkek ayrımı olmadığını söyleyerek, “Günün anlam ve önemine binaen de ben hemşire olarak çalışıyorum ve kadıların ve erkeklerin eşit olarak çalıştığı bir meslek grubu bu. Yani ‘sen kadınsın, sen hafif işi yapacaksın. Erkekler daha ağır işleri yapacak’ ya da ‘erkek arkadaşın senden daha fazla maaş alacak’ ya da ‘sen kadın olduğun için daha az mesaide çalışacaksın’ gibi bir takım pozitif ayrımcılıklara tabi olunan bir meslek dalı değil. Zaten buna tabi olmak da istemezdim. Sonuçta bu işte çalışıyorum. Para kazanıyorum ve bu mecrada hepimiz birbirimizle eşitiz. Bugün tüm kadınlara şu şekilde seslenmek istiyorum, ben nasıl iş ortamımda ya da sosyal hayatımda erkeklerle eşitsem, sizler de eşitsiniz. Hiçbir işin kadını erkeği yoktur. Ortada bir emek vardır. Emeğin sonucunda da vermiş olduğu iyi meyveler bize burada güzel sonuçlar verdi” ifadelerini kullandı.