7,5 milyon yıllık kazılarda insan arayışı devam ediyor
Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin desteği, Kayseri Müze Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Taşhan Mahallesi’nde 7,5 milyon yıllık geçmişe ışık tutan kazı çalışmalarında, insan kalıntılarını arama çalışmaları devam ediyor.
Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde bulunan Yamula Barajı kenarındaki Taşhan bölgesinde 2018 yılından beri yapılan kazı çalışmalarında 7,5 milyon yıllık tarihe ışık tutacak aramalar devam ediyor. Bugüne kadar çok sayıda numaralandırılmış ve tek parça halinde fosil çıkarılan bölgede insanlarla birlikte yaşadığı belirlenen canlıların da kalıntılarının bulunması, kazıda primat arayışı için umut oluyor. Bölgede çalışma ekibinde bulunan Uzman Antropolog Oğuzhan Köylüoğlu, aramalarla ilgili, “İnsanlarla birlikte yaşayan canlıların kalıntılarını bulduğumuz için primat çıkacağını umuyoruz” dedi.
Bu sezonda çalışmalarda kesek yöntemi kullanılarak çıkan parçaların insanlara bütün halinde gösterileceğini söyleyen Uzman Antropolog Oğuzhan Köylüoğlu, “2018 yılında başlayan Yamula Barajı Fosil Lokaliteleri kazımızın 6. sezonundayız. Bugüne kadar hızlı ve güzel bir şekilde devam ediyor kazılarımız. Biz burada sadece fosiller çıkarmıyoruz, aynı zamanda çıkardığımız fosillerin replika örnekleriyle ayaklandırmalar da yapıyoruz. Kazılarımız Taşhan, Eski Taşhan, Hırka, Çevril ve Emmiler dahil olmak üzere 5-6 lokalitede devam etmekte. Bugün Taşhan mevkiindeyiz. Bugüne kadar çıkan örneklerde sadece Yamula Barajı’nda 612 tane numaralandırılmış fosilimiz var. Dünyada tek örnek olarak Choerolophodon Pentelici yani hortumlu tür örneğinin kafatasının alt çenesiyle beraber tam şeklinde olması diyebiliriz. Şu an çalışmalarımızın bayram öncesiyle beraber 3. haftasındayız ve 3. haftasında kesek halinde halka müzede sunulabilecek bir fosil yoğunluğunun olduğu bir yeri almak istiyoruz. Aslında bu sefer başka bir teknik kullanacağız. Yani fosilleri çıkardıktan sonra temizlemek yerine, toprağın içinde temizleyip birçok fosili bir arada görebilecekler. Bunun haricinde bir tane tam kol kemiği bulduk, onu da şu an açmaktayız. Büyük ihtimalle zürafagiller ailesinden bu da. Yöntem olarak jeolojik toprakları daha iyi anlamamız yani geçmişimizi daha iyi anlamamız için tarama yöntemini kullanıyoruz. Böylece toprağın tabakalarını daha iyi anlıyoruz ve fosillerin birbirinden daha yaşlı ya da genç olup olmadığını böylelikle daha kolay kavrayabiliyoruz” dedi.
“Primat çıkacağına dair umutluyuz”
Köylüoğlu, insanlarla bir arada yaşayan domuz kalıntılarının da primat arayışında kendilerine umut olduğunu söyleyerek, “2018’de biz buraya ilk geldiğimizde aslında bir çobanın müzeye ihbarı üzerine geldik. Burada bu kadar büyük fosiller bulmayı ummuyorduk açıkçası. İlk başta filleri bulduk, zürafaları, atları, kedigillerden aslanları, sırtlanları bulduk ama bizim hedefimiz primat takımı. Primat ailesine daha çok yoğunlaşmaya çalışıyoruz. Daha bulamadık ama çalışmalarımızda bunları bulacağımızı umuyoruz. Çünkü biz genelde bir ekolojik çalışma ya da paleoekolojik çalışmaya baktığımız zaman domuzların yaşadığı yerde insanların yani primatın da yaşadığını biliyoruz. Buradan da şu ana kadar 612 fosilin içinde 2 tane domuz örneğimiz var. Primatın da çıkacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.