Akgün Ergül: “Kükürt kokusu sarıkız örümceklerini daha agresif hale getiriyor”
- Kayseri Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Akgün Ergül:
- “Sarıkız ısırığı deriyi çürüteceği için, vatandaşlar hızlı tedavi edilmeli”
- Havaların ısınması ile birlikte ortaya çıkan ve halk arasında sarıkız olarak bilinen eklem bacaklılarla ilgili bilgiler veren Kayseri Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Akgün Ergül, “Kükürt kokusu sarıkız örümceklerini daha agresif hale getiriyor” dedi.
Sarıkız ısırdıktan sonra bölge uyuştuğu için çürümenin hissedilmediğini ve hızlı hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Akgün Ergül, “Halk arasında sarıkız diye tabir edilen eklem bacaklı hayvan ortalama 20-30 santime kadar büyüklükte görülebiliyor. Eklem bacaklı olduğu için, örümcek familyasına tam dahil olmasa da öyle nitelendiriliyor fakat farklı olarak etle beslenen canlılar bunlar. Genellikle de Kuzey Irak bölgesi veya Güneydoğu Anadolu’nun sınır bölgelerindedir yaşam alanları. Tabi havaların ısınması ile birlikte, tüm doğa ekosistemi canlandığı için ve bu hayvanlar da gece avlanan canlılar oldukları için akrep, fare, kurbağa gibi canlıları bir anda yiyebiliyorlar. Bu hayvan hakkında zehirli mi değil mi diye vatandaşlarımız arasında birçok deyim var. Sarıkız dediğimiz canlı zehirli değildir aslında fakat çok hızlı hareket eden, görüntü olarak da belki çok ürkütücü bir yapısı olan bir canlı. Ağız florası çok pis olduğu için ve birçok bakteri ile dolu olduğu için karşısındaki avlayacağı canlıyı soktuğu anda pek hissedemiyor çünkü bir enzim salgılıyor o esnada. Aynı anestezi etkisi gibi, ağzındaki diş yapısı çok hızlı hareket ediyor ve bu sayede de bakteriler canlının vücuduna geçmiş oluyor. Böyle olunca da bu canlı tarafından sokulan vatandaşlarımız, kısa bir süre içerisinde sağlık kuruluşlarına müracaat etmeliler. Çünkü ısırılan bölgede bakteri ve enzimi zerkettiği için, deride bir çürüme oluyor. Aslında yiyeceği avını çürüterek ve sonra da canlının oradaki sıvısını emerek besleniyor. Kısa sürede başvurulmalı ki oranın dezenfektesi hızlı bir şekilde yapılmış olmalı ve zaman geçtikçe de deri çürüdüğü için cerrahi müdahale gerektiren sonuçlar doğurabilir” dedi.
Kükürt kokusunun sarıkızı daha da agresif hale getireceğini söyleyen Ergül, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Evlerimizde alacağımız tedbirler de pencere ve kapılarımızı yalıtır hale getirmek. Bu canlılar sıcak havalarda gece avlanan ve çok hızlı hareket ederek, tırmanabilen ve zıplayan yapıya sahip. Bu neden le evlerimize kadar girebilirler güvenlik tedbirlerimizi almazsak. Vatandaşlarımız bazen biz bu canlıyı nasıl uzaklaştırırız diye soruyorlar ama bu dirençli bir canlı. Bizler canlıların öldürülmesi taraftarı değil, kendi bölgemizde nasıl koruruz tedbirlerini alıyoruz. Vatandaşlarımız kükürt kokusu gibi önlemlerle ev ve bahçe gibi yaşam alanlarından canlıları uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Fakat şöyle bir durum söz konusu özelikle bu sarıkız için, kokuya karşı aşırı duyarlı olduğu için daha da sinirli ve agresif bir hale geçip, daha da saldırgan bir duruma gelmiş oluyorlar. Onun için en güzeli yazın kullandığımız evlerimize gittiğimizde, kömürlük ve depo gibi, özellikle bir önceki yıldan kalan ağaç artıklarını, otları temizleyip etrafımızı yaşanabilir bir hale getirdikten sonra, bu canlıları çevremizde değil de daha kendi bulundukları bölgede yaşamalarını sağlamış oluruz.” (İHA)