Başkan Gülsoy: "Geleceğin parlayan yıldızı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacağına inancımız tamdır"
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, "Geleceğin parlayan yıldızı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacağına inancımız tamdır" dedi.
KTO Ocak ayı Meclis Toplantısı, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın katılımı ile gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir konuşma yapan KTO Başkanı Ömer Gülsoy, "2020 salgını yüzyılın olayıydı. Tedarik zincirinde müthiş bir kırılma yaşadık. 2021 beklenmedik şekilde geri dönüş oldu. Ticarette hareketlenme başladı. 2022 Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaş ciddi bir jeopolitik kırılma getirdi. 2023’te yüksek enflasyon ve sıkı para politikalarıyla başlayan bir dünya ekonomisi ve ticareti gördük. Müthiş bir küresel ayrışma yaşamaya başladık. Özellikle Batı ve Çin’le müttefikleri arasında ticaret, teknoloji odaklı ayrışma başladı. Ülkemiz açısından da 2023 yılı üretimde durgunluğun, ticarette ise gerilemenin yaşandığı zor bir yıl oldu. Küresel ölçekteki gelişmelerin yanı sıra ülke olarak 2023 yılında asrın felaketini yaşadık. Depremin yıkıcı etkisinin yaralarını sarmak için iş dünyası olarak devletimizle birlikte omuz omuza büyük bir seferberlik harekete başlattık. 50 binden fazla insanımızı yitirdiğimiz 11 ili etkileyen asrın felaketi olarak nitelenen tabii afet ülkemiz ekonomisine 104 milyar dolarlık ilave bir yük getirdi. Geldiğimiz nokta itibarıyla yaralar sarılmaya devam etse de felaketin ardından hızla toparlanmayı başardığımızı söyleyebiliriz. 6 gün sonra da felaketin 1 yılı olacak. Ülkemiz ekonomisine baktığımızda mayıs ayında tamamlanan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin ardından haziran ayından itibaren ekonomi politikalarında ve özellikle para politikasında önemli değişimi hep birlikte izledik. Makro ihtiyati politikalar adı altında sayısız düzenlemenin bir kısmının kaldırılmasıyla sadeleşme adımlarının buna eşlik ettiğini ve daha öngörülebilir bir piyasa dinamiğinin oluştuğunu gördük. Uygulanan sıkı para politikasının olumlu sonuçlarını bu yıl da görmeye devam edeceğiz. 2024 yılına özellikle finansal piyasalardaki olumlu gelişmelerle giriyoruz. Merkez Bankası’nın rezervlerinin hızla artması, güçlü büyüme rakamları, 2023 yılı ihracatımızın 255 milyar 809 milyon dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunun kırılması uygulanmakta olan ekonomi programının olumlu sonuçlarını inşallah alacağımıza işaret ediyor.
"Dünyanın başına dert olan bizim de işlerimizi yavaşlatan yüksek enflasyon tarafında da belli bir mesafe aldık"
Gülsoy, "2024, geçiş ve dengelenme yılı olacak gibi görünüyor. Türkiye’nin çevresindeki jeopolitik gerilimler, özellikle Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, ekonomiyi olumsuz etkileyebilir. Bölgesel çatışmalar, ticaret akışlarına ve dış yatırımlara zarar verebilir. Yüksek enflasyon oranları ve faiz oranları, Türkiye ekonomisinin istikrarını tehdit ediyor. 2024 yılı aynı zamanda yerel seçimlerinde yer aldığı bir yıl olacak. Bununla birlikte; yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik, enerji maliyetleri ve gıda arz güvenliği, iklim krizi, konuları önemini korumaya devam edecek. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz 2024 yılının aynı zamanda, başta ekonomi olmak üzere, birçok yapısal sorunun çözümüne katkı sağlayacak önemli bir fırsat yılı olduğuna inanıyoruz. Üretim, istihdam, yatırım ve ihracat destekleri büyük önem taşıyor. Gerçekleştireceğimiz yapısal reformlarla tüketerek değil, üreterek büyümenin, krediyle değil, tasarrufla gelişmenin, fiyatla değil, katma değerle rekabet etmenin şartlarını oluşturmalıyız. Değişim ve dönüşümün hız kazandığı bu süreçte Türkiye’yi yeni bir yüzyıl ile yepyeni hedefler bekliyor. Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırması için yüksek teknolojili katma değerli ürün ihracatına geçişi sağlaması gerekmekte. Bunun yolu ise bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarındaki düzenlemelerin geliştirilip güncellenmesinden, eksik olan gerekli düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesinden ve ihracatın nitelik yönünden gelişimini sağlayacak üretimin desteklenmesinden geçiyor. Sıkı para politikalarının 2024’te de devam edeceği yüksek bir ihtimal. 2024 Türkiye için ekonomide dengelenmenin yaşanacağı bir yıl olacak. 2024 için küresel ekonomide genel anlamda bir iyileşme beklentisi söz konusu. Jeopolitik gerginlikler, küresel iklim değişikliği, Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’daki gerilim ve bu gerilimlerin yayılma ihtimali, salgınlar ve enerji-gıda krizleri gibi sorunlar küresel ekonomideki olumlu beklentiler üzerinde riskler oluşturuyor. İş dünyası olarak 2024 yılının; ekonomimizde sürdürülebilir, kaliteli bir büyüme ile birlikte fiyat istikrarının sağlandığı orta vadeli programda yer alan yapısal reformların kararlılıkla uygulandığı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. İş dünyası, yine üretmeye, ihracat yapmaya, istihdam sağlamaya tam gaz devam edecek. Biz devletimize ve milletimize güveniyoruz. Geleceğin parlayan yıldızı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacağına inancımız tamdır" ifadelerini kullandı.