Tarih: 04.02.2021 14:05

biz halkımızın yanında olup onların kör kuruşunun hesabını soracak, alamadıkları hizmetin takipçisi olacağız

Facebook Twitter Linked-in

CHP Kayseri İşçi-STK, İşçi Sendikaları,Meslek Odaları-STK’lardan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Cemalettin BAL ;

AK Parti İl Başkan Yardımcısı su sorunu çözülmeyen Hacılarlı çiftçimiz Ömer Dede kardeşimize sahip çıktığımıza çok bozulmuş, hızını alamayıp, “HDP, PKK, DHKP-C ile işbirliği yapan; dün Gezi Parkı’nda, bugün Boğaziçi’nde terör eylemlerine sahip çıkan CHP yönetiminin Kayseri şubesi olduğunu açıkça göstermektedir” sözleriyle AK Parti’nin ülkeyi yönetemediği gerçeğini gizlemeye çalışmış.

Ne söyleyen kişinin ne de söylenen sözlerin dikkate değer bir yönü yok ama kamuoyuna bazı gerçekleri bir kez daha hatırlatmak; kimin hangi tarafta olduğunu iftiralarla değil, somut bilgilerle açıklamak farz olduğu için bu açıklamayı yapma gereği duydum.

İlk cümle olarak altını kalın çizgilerle çizmekte fayda var: Benim tarafım evine helalinden ekmek götürmek için tırnaklarıyla toprağı kazıyan, anlının terini toprağa damlatan Ömer Dede’nin tarafıdır. AK Parti İl Başkan Yardımcısı Ömer Dede için işgalci diyor. Çünkü Ömer Dede çiftçi, para babası değil. Eğer Ömer Dede para babası olsa bu zat, zamanında Hacılar Beğendik Tepe mevkisindeki kaçak villada boy göstermek için yarışan AK Parti’nin ağır ağabeyleri gibi, binlerce metrekarelik yer tahsisi üzerinde kurulan kaçak villayı da savunurdu.

Ömer Dede, kaçak villa yapmadı.

Ömer Dede’ye devletin binlerce metrekarelik arazisi tahsis edilmedi.

Çünkü Ömer Dede’nin cüzdanı kalın değil…

Ekmeği için alın teri ile mücadele eden Ömer Dede’ye işgalci diyen zata Kayseri’deki orman sahalarını hangi maden firmalarının işgal ettiğinden haberi olup olmadığını sormak isterim.

İzinli olup da kendisine tahsisli alanın dışına çıkan ormanları işgal eden maden firmalarını görmeyen, göremeyen AK Partililer, ekmek parası için mücadele eden çiftçiyi işgalci ilan etmesine elbette şaşırmadık. Çünkü onlara göre hak, hukuk, adalet kavramının önemi yoktur, onlar için önemli olan muhatabın cüzdanının kalınlığıdır.

Ekmeği için mücadele eden Ömer Dede’ye işgalci diyen bu zata kim işgalci, bir bir hatırlatalım:

İşgalci; FETÖ ile kolkola verip Melikşah Üniversitesi genişleme alanında fakir fukarayı evinden yurdundan edenlerdir.

İşgalci para babaları Sivas Caddesi üzerinde alışveriş merkezi kurma kararı aldığında, kendi arazisini satmayan gurbetçi cezalandırıp, elindeki kıymetli arazisi yeşil alana çevirip, para babalarının elini rahatlatanlardır.

İşgalci, bir zamanlar kol kola yürüdükleri FETÖ, ‘yeşil alana gidiyor’ diyerek fakir fukaranın elinden arsaları yok pahasına toplarken seyirci kalıp, FETÖ arsaları toplayınca da imar değişikliği ile FETÖ’ nün cebine milyonlarca lira aktarmaya kalkanlardır.

Ömer Dede kardeşimize işgalci diyen zata, imar değişikliğinin, AK Parti’nin milat olarak kabul ettiği 17/25’den sonra yapıldığını da hatırlatmak isterim.

Hatırlatmakta fayda var çünkü AK Partililerin bu ülkeye yaptıkları ihanetleri çok çabuk unutma hastalıkları var. Ama üzülmesinler biz ihanetlerini hatırlatmaya devam edeceğiz.

Hani Ak Parti İl Başkan Yardımcısı “Dün Gezi Parkı’nda bugün Boğaziçi’nde terör eylemlerine sahip çıkan” diyor ya; öncelikle şunu vurgulamak lazım ki, ne Gezi ne de Boğaziçi eylemleri terör eylemleri değildir. Bu eylemler doğaya, çevreye, bilime, demokrasiye liyakate sahip çıkan, AK Parti’nin haksızlıklarına, hukuksuzluklarına, keyfiliğine karşı yapılmış haklı eylemlerdir.

Eğer terör eylemine sahip çıkmaktan söz edecekseniz, Türk ordusuna kumpas kurulurken, kimlerin kumpas davalarının savcısı olduğuna bakacaksınız…

Eğer terör örgütleriyle kimlerin işbirliği yaptığına bakacaksanız, Habur’da teröristlerin ayağına kimlerin kırmızı halı serdiğine; çadır mahkemelerde teröristleri kimlerin akladığına bakacaksınız…

Eğer terör örgütleriyle işbirliğinden söz ediyorsanız devletin televizyonundan kimlerin terörist başının, kırmızı bültenle aranan terörist kardeşini konuşturup oy devşirmeye çalıştığına bakacaksınız…

Dolmabahçe’ye bakacaksınız, Habur’a bakacaksınız, Oslo’ya bakacaksınız…

Devletin kozmik odasına teröristleri kimlerin soktuğuna bakacaksınız.

Teröristler şehirlere bombalar yığarken askerimize ve polisimize “teröristlere dokunmayın” diye talimat verenlere bakacaksınız…

Bu listeyi uzatmak mümkün ama daha fazla vaktinizi almak istemiyorum.

Özetle AK Partililer birilerini terörle ilişkilendirmeden önce kirli geçmişlerini hatırlamalarında, eğer kaldıysa biraz değil çok çok utanmaları ve bu milletten bir değil binlerce kez af dilemeleri gerekiyor. Ama maalesef utanmıyorlar, fazla yalan, daha fazla iftira ile kirli geçmişlerini unutturmaya çalışıyorlar.

Gelelim destek çıktığımız için AK Parti İl Başkan Yardımcısı’nın küplere bindiği Ömer Dede konusuna: Orman Genel Müdürlüğü Ömer Dede’nin başvurusu üzerine 19.11.2020 tarihli yazısında su hattının izinli olduğunu belirtiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 8.1.2910 tarihinde yapı kayıt belgesi veriyor. KASKİ sayaç takıp, su faturası kesiyor. KASKİ 9.11.2020 tarihinde masrafları karşılarsan biz yaparız diyerek Ömer Dede’nin talebine yanıt veriyor. Sonuç olarak ekte belgelerini de sunduğumuz üzere Ömer Dede, AK Partililerin ileri sürdüğü gibi bir işgalci değil, üretmek isteyen, evine helal ekmek götürmek isteyen onurlu bir çiftçidir. Fransız çiftçisinden madalya alan ama Türk çiftçisini bitiren zihniyet Ömer Dede’nin sorununu da çözmemiş, çözememiştir. Ömer Dede haklı mücadelesinde yılmayarak, AK Partililerinin ezberini bozmuştur. İşte bunun için AK Partililer Ömer Dede’den rahatsızlar. Onların evine helal ekmek götüren onurlu insanlarla işi olmaz, onlar çikolata kutularında rüşvetle beslenenleri aklamak, hatta büyükelçi yaparak ödüllendirmekle meşguller. Bir de Ömer Dede kardeşimizi yalan beyanla su aboneliği almakla suçluyor. AK Parti İl Başkan Yardımcısı yalan beyandan söz edecekse üçer beşer maaşla tüyü bitmemiş yetimin hakkını cebine doldurdukları AK Partili eski milletvekiline, sahte diplomasına baksın… Onlar Ömer

Dede’yi savunmaz ama sahte diplomalı banka yöneticisi, ayakkabı kutularında dolar istifleyenleri savunur, onlarla yan yana yürür. Ama biz her koşulda üreten, emeğinin karşılığını arayan onurlu çiftçilerimizle, işçilerimizle, memurlarımızla, esnafımızla, işsizimizle, işadamlarımızla kısacası bu milletin kendisiyle omuz omuza hak, hukuk, adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Onlar haksız, hukuksuz bir şekilde ihaleler alıp ceplerini doldurmak için kamunun gücünü kullansınlar, havaalanlarında taksi durağı peşinde koşsunlar; biz halkımızın yanında olup onların kör kuruşunun hesabını soracak, alamadıkları hizmetin takipçisi olacağız.(kurum haberi)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —