Tarih: 29.06.2021 19:59

KTO Başkanı Gülsoy: "İş dünyası olarak seçim lafını duymak istemiyoruz"

Facebook Twitter Linked-in

Kayseri Ticaret Odası (KTO), Haziran ayı olağan meclis toplantısını Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar’ı konuk ederek yüz yüze gerçekleştirdi. KTO Başkanı Gülsoy, ekonomideki son gelişmeleri değerlendirirken, Başkan Çolakbayrakdar da kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan’ın başkanlığında KTO konferans salonunda yapılan Meclis toplantısına; Kocasinan Belediye Başkanı , Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ile Meslek Komite Başkanları ve basın mensupları katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan, meclis toplantısına katılımlarından dolayı Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar’a teşekkür ederek, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Meclis toplantısında gündem maddeleri tek tek oylanarak karara bağlandı. Tamamlanan gündem maddelerinin ardından konuşma yapan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, meclisin onur konuğu olan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar’ın sosyal ve ekonomik açıdan halkın refah düzeyinin daha artması için ticaret merkezlerinin kurulmasında her zaman katkı ve destek verdiğini, esnaf ve tüccar dostu olduğunu belirterek, “Sağ olsun sayın başkanımız odalarımızdan gelen her makul talebi, yaptığımız ve yapacağımız projelere destek veriyor, geri çevirmiyor. Kapısı bize her zaman açık. Bizde şehrimize yapacağı her hizmette O’nun yanında duruyoruz, bundan sonrada durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Gülsoy, geçtiğimiz 11 Mart’tan bu yana Türkiye olarak koronavirüs salgını ile mücadele ettiğimizi belirterek, “Ülkemiz aşı temini sonrası çok iyi bir işe imza attı ve önemli bir mesafe kat etti. Toplam yapılan aşı sayısı 49 milyona yaklaştı. Kayserimizde de bu rakam 800 bini geçti. Bunlar güzel gelişmeler ama velakin 1 Temmuz sonrası her şey bitti, virüs artık yok mantığı ile hareket edilir ve toplumda bu hakim olursa, yeni mutasyon türü, toplumumuz tekrardan esir alabilir. Salgın henüz bitmedi. Eski kısıtlama günlerine dönmemek için 1 Temmuz sonrasında tedbirli olmaya devam etmemiz gerekiyor. Üretimde, istihdamda ve ihracatta ‘tam atılıma’ çevirelim. Planlandığı gibi tam aşılama ile salgının dönüşüne bir daha imkan vermeyelim. Lütfen herkes aşısını olsun, kendi öz denetimini yapsın” diye konuştu.
Kurban Bayramı tatilinin, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü tatili ile birleştirilebileceğinin gündeme gelmesiyle ile ilgili konuşan Başkan Gülsoy, “Salgın dolayısıyla alınan tedbirler ve kısıtlamalarla birlikte birçok sektörümüz ticari aktivitesini sürdüremedi. İş yapamadı. Haftalarca kapısına kilit vurmuş üyelerimiz çarklarını döndüremedi ve bu süreçten olumsuz şekilde etkilendi. Birikmiş borçları, ödemeleri ve birçok yükümlülükleri var. Kepenklerini açarak para kazanıp toparlanacakları bu süreçte yeni bir uzun tatil işletmelerimizi olumsuz etkiler. İş dünyası olarak bizim uzun tatile değil, çalışmaya ihtiyacımız var. Uzun bir tatilin üretime ve ihracata da olumsuz yansımaları olacağı kanaatindeyim” diye konuştu.
2021 Yılının Ahi Evran ilan edilmesi ve etkinliklerin düzenlemesiyle ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Başkan Gülsoy, “Kayserimiz ahilik kültürünü en iyi yaşayan ve yaşatan bir şehir. ‘Müşteri velinimetimizdir’ olgusunu en iyi uygulayan bir esnaf ve ticaret kesimimiz var. Paylaşmacı ve hayırsever kimliğimizde Ahilik kültüründen gelmektedir. Ahiliğe bu günlerde o kadar çok ihtiyacımız varki Sadece esnaf kesiminin değil, tüm toplumun ihtiyacı var. Ne diyor ahilik: Dedikodu yapmayın, prensipli olun, dürüst ve doğru çalışın diyor, Tartıda hile yapmayın diyor. Ahiliği bizim yaşatmamız gerekiyor. Tüm toplum bireylerine de anlatmak gerekir. Ahilik, işini en iyi şekilde yapabilmektir. Tacirlerimiz, iş insanlarımız hepsi düzgün, dürüst, doğru ve fedakar insanlar. Hepsine de buradan teşekkür ediyorum. Ahilik kültürünü tek bir ifadeyle izah edecek olursam, Helal ve haram ölçüsünü iyi bilmeliyiz. “İçiniz bozulmadıkça, işiniz bozulmaz”” ifadelerine yer verdi.

"Erken seçim lafını duymak istemiyoruz"
Son günlerde siyasette gündemde olan ’Erken Seçim’ tartışmalarına değinen Başkan Gülsoy, “Günü gelince sandık milletin önüne gelir ve halkımız sağduyusu ile oyunu kullanır. Sıkıntılı süreçten yeni çıkıyoruz. Tüm enerjimizi ekonomimize vermemiz gerekiyor. Biz iş dünyası olarak seçim lafını duymak istemiyoruz.” dedi. AB Gümrük Birliği Anlaşması’nın kapsamının genişletilmesi, derhal modernize edilerek hizmetler sektörünü de kapsaması gerektiğinin altını çizen Başkan Gülsoy, “AB ile 26 yıllık bir gümrük birliği geçmişimiz var. Şu an sadece işlenmiş sanayi ürünlerini kapsayan Gümrük Birliği Anlaşması kapsam olarak yetersiz. İş dünyası dış ticarette büyük sorunlar yaşıyor. Başta vize, lojistik ve hammadde temini sorunları olmak üzere uygulanan ulaştırma kotaları sanayicilerimizi zorlamaktadır. Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin Gümrük Birliği’ni güncelleştirilmesi için samimiyetle gayret sarf etmesi, terörizm tanımındaki anlaşmazlıkların gidermesi, çoktan sağlanması gereken vize muafiyetinin sınırlı değil genel bir kararla hayata geçirmesi, ilişkilerin ilerlemesinde önemli bir rol oynayacaktır. Bu anlamda samimiyetle bir yaklaşım bekliyoruz. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu Türkiye için bir fırsat olacaktır” ifadelerini kullandı.

"Ekonomik şartlar iyileşene kadar kısa çalışma ödeneği sürdürülmeli"
Başkan Ömer Gülsoy konuşmasında hükümete de seslenerek kısa çalışma ödeneğinin uzatılması gerektiğini söyledi. Gülsoy: "Salgında istihdamı ve üretimi korumaya yönelik en önemli siperlerimizden biri olan Kısa Çalışma Ödeneği 31 Haziran’da son buluyor. Hizmet sektörünün toparlanması adına biraz daha zamana ihtiyaç var. Ekonomik ve sosyal şartlar tam olarak iyileşene kadar kısa çalışma ödeneğinin sürdürülmesine büyük ihtiyaç vardır. Normalleşmeye yönelik adımlar atılırken genç ve kadın işsizliğinin artmaması için de teşvik ve istihdam artırıcı desteklerin pandemi son buluncaya kadar devam etmesi fayda sağlayacaktır" diye konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve KGF’nin işbirliği ile 2’si katılım bankası olmak üzere 10 bankanın ve tüm Oda ve Borsaların desteği ile uygulamaya sokulan Nefes Kredisi hakkında da bilgiler veren Başkan Gülsoy, “Oda olarak 48 milyon 900 bin lira üyelerimize kredi kullandırdık. Nefes Kredisi paketinin yeni normalleşme dönemini daha da kolaylaştıracak bir doping olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Konuşmasında pandemiden etkilenen sektörlerin başında turizm ve ona destek veren sektörler geldiğini ifade eden Başkan Gülsoy, "Turizm artı gelir sağladığımız bir sektör. 2021 yılını turizm için bir kayıp yıl değil, bir toparlanma yılı ve harekete geçirme yılına mutlaka getirmemiz getiriyor. Gelişmeler de bize umut veriyor. Son zamanlarda da özellikle dış ülkelerden ülkemize seyahat yasağının da kalkmasını da turizmi canlı geçireceğimizin bir göstergesi olarak görüyoruz. Seyahat yasaklarının kaldırılması ile ülkemizin turizm sektöründeki pastadan gerekli payı alacağını gösteriyor. Aşılamaları artması ve vaka sayılarının düşmesiyle birlikte ülkemiz turist akına uğrayacağından şüphemiz yok. Bu konuda da bir rahatlama yaşayacağız” ifadelerini kullandı. Üyelerden gelen talepler ile sorunları takip ettiklerinin altını çizen Başkan Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü;
“KDV indirimlerinin uzatılması isteklerimizi hükümet ve kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu konuda netice alındı. Ama 31 Temmuz’da sona erecek KDV indirimlerinin süresinin uzatılmasını istiyoruz. Türkiye’nin üretim ve ticaret potansiyeli doğru vergilendirme politikalarıyla daha güçlü bir şekilde açığa çıkacaktır.” KDV oranın yüksekliği kayıtdışı işlemleri özendirmekte ve yaygınlaştırmaktadır. Bu durum enflasyonist etkisinin yanı sıra, gelir üzerinden alınan vergilerde de aşınmaya sebep olmaktadır. KDV’nin tek oranlı uygulanması vergi gelirlerini de artıracaktır. KDV’de yeni düzenlemeye lokomotif sektörlerimizden olan konut sektöründen başlanarak tek oranlı ve yüzde 8 olarak uygulanabilir. Konut sektöründe tek oranlı KDV uygulaması ile vatandaşlarımızın alım gücü artar. Sektörün, beraberinde geliştirdiği Tekstil, züccaciye, seramik, beton, çimento, boya gibi diğer alanları da hareketlendirir. Pandemide büyük kayba uğrayan işletmelerimizin en büyük taleplerinden biri Kamu Alacaklarının yapılandırılmasıydı. Bu konuda da kanun çıktı ve resmi gazetede yayınlandı. Bu sayede borç yapılandırması, matrah, vergi artırımı, stok beyanı, sicil affı, ortak alacaklar ile ilgili hesaplarda düzenleme gibi yapılandırmalar devrede. Bu düzenlemeyle pandemi süresince işletmelerimizin yaşadığı olumsuzlukların giderilmesi büyük ölçüde sağlanacaktır."
Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı konuğu Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar da kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili verdiği bilgilerde, “Şimdi sizlere belediye olarak yol, asfalt yaptık desem mantıklı olmayacak. Bunun en iyisini yapıyoruz zaten. Parklar, bahçeler onlar da çok güzel. Sosyal belediyecilik de burada anlatmakla olmuyor, onu yerinde görmeniz gerekiyor. Bu konu başlıklarımızdan bir tanesi de kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşüm işin özü itibariyle Kocasinan Belediyesi’nin yoğun gündemlerinden bir tanesi. Baktığınız zaman özellikle ilçe belediyeleri olmak üzere bütün belediyelerin gündem maddesi. Türkiye’de kentsel dönüşümün ne olduğunu bilmeyen birçok belediye var. Biz göreve geldiğimiz günden itibaren ana maddelerimizden bir tanesi kentsel dönüşüm. 6 yıldır kentsel dönüşüm bizim gündemimizde ve bu iş ilk önce vatandaşa anlatarak başladı. Ev sahiplerine kentsel dönüşümün ne olduğundan bahsederek başladı” diye konuştuktan sonra kentsel dönüşüm sunumu gerçekleştirdi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —