(ÖZEL) Kafatası ile 4 bin yıl önceki akrabalar belirlenecek
(ÖZEL) Kafatası ile 4 bin yıl önceki akrabalar belirlenecek
Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri’nde yapılan kazılarda çıkarılan insan kemikleri ve kafatasları analiz edilerek yaklaşık 4 bin yıl önce Anadolu’da yaşayan insanların köken ve akrabalık ilişkileri tespit edilecek.
2014 yılından bu yana UNESCO’nun Türkiye’deki Dünya Mirası Alanları Geçici Listesi’ndeki Kayseri - Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri’nde kazı çalışmaları devam ediyor. Çalışmalar kapsamında TÜBİTAK tarafından kabul edilen proje ile, kazılarda elde edilen insan kemikleri analiz edilerek yaklaşık 4 bin yıl önce Anadolu topraklarında yaşayan insanların kökenleri ve akrabalık ilişkileri belirlenecek. Proje hakkında bilgiler veren Kültepe - Kaniş - Karum Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, kemiklerin izotop analizleri, azot analizleri, genomik analizleri yapılarak buradaki insanların birbirleri ile olan ilişkilerinin belirleneceğini kaydetti. Prof. Dr. Kulakoğlu, "2020 yılı Kültepe kazı çalışmaları halen devam ediyor. Hava şartlarından dolayı dışarı çalışmak çok zor olduğundan dolayı depodaki malzemeleri değerlendirmeye devam ediyoruz. 2019 yılında TÜBİTAK’dan bir proje aldık. Bizim antropolog ve biyolog arkadaşlarımız ile birlikte Kültepe’deki insan iskeletlerinden alınacak örneklerle ve yapılacak analizler ile burada yaşayan insanların kökenleri, birbiri ile olan ilişkileri ve hatta akrabalık ilişkilerini anlamaya yönelik bir proje sunmuştuk. Bu proje kabul edildi. Şimdi onun çalışmalarını sürdürüyoruz. Antropolog Handan Üstündağ hocamız, bize bu koloni çağından, özellikle de Asurlu tüccarların yerleştiği aşağı şehirden çeşitli mezarlardan çıkartılmış olan kemiklerden örnekler hazırlamamızı istedi. Biz de bu örnekleri şuan hazırlıyoruz. Bunlar daha sonra TÜBİTAK’da değerlendirilecek. Aynı şekilde yine ODTÜ’deki laboratuvarlarda bunların izotop analizleri, azot analizleri, genomik analizleri yapılacak ve ona göre buradaki insanların birbirleri ile olan ilişkileri, özelliklede bizim hep sorduğumuz Mezopotamya’dan gelen Asurlu tüccarların kökeni, geldikleri yerler ve Asurlular buraya geldiklerinde yerli kadınlarla evleniyorlar. Bunlardan çocukları oluyor ve burada iki karışık bölgenin insanı bir arada yaşıyor. Bizim hedefimiz, burada kazısı yapılmış evlerde kimlerin oturduğunu anlamak. Yani Asurlumu oturdu, yerli Anadolulu insanlar mı oturdu bunları anlamak. Çünkü Arkeoloji her zaman bunları aydınlatamıyor. Antropolojik çalışmalarda, kemikler üzerinde yapılan direk incelemeler bunları yansıtmıyor. Bu nedenle bizim daha hassas laboratuvarlarda bu tür analizler yaptırmamız gerekiyor. Bu özellikler de günümüzden 4 bin yıl önceki Anadolu merkezlerinde oturan insanların birbirleriyle olan akrabalık ilişkilerine yakınlık, uzaklık ilişkilerini gösterecek. Bu bizim alanımız da ilk defa yapılan bir proje, bundan iyi sonuçlar bekliyoruz" ifadelerini kullandı.