Recep Bağlamış: "Türkiye’de hayvancılık sektörüne daha fazla destek verilmelidir"
Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Mart ayı Meclis Toplantısı, Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay’ın katılımı ile gerçekleştirildi.
Meclis toplantısında konuşan KTB Başkanı Recep Bağlamış, "Türkiye’nin tarımda söz sahibi olması ve rekabet edebilir düzeye erişebilmesi için; tarımdaki yapısal sorunların çözülmesi, tarımsal üretim ve ticaret politikalarının güçlendirilmesi gerekiyor. Tarım sektörünün sürdürülebilir rekabet gücü ve küçük üreticilerin yaşayabilmesi; tarım sektöründe yapısal sorunların çözülmesi sayesinde elde edilecek kazanımlar, üretim girdilerinin fiyatlarını azaltma ve katma değeri yüksek üretim ile telafi edilebilir. Türkiye’de arazilerin çok parçalı oluşu, işletmelerin küçük ölçekli olması yapısal bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Arazi toplulaştırması kaynakların etkin kullanımı ve verimlilik açısından önem taşımaktadır. Bugüne kadar yaklaşık 4 milyon ha alanda arazi toplulaştırması tamamlanmıştır. Ülkemizdeki tarım arazilerinin miras ve satış yolu ile bölünmesini önlemek ve mevcut hisseli arazilerdeki sorunları gidermek amacı ile hazırlanan kanun tasarısı 2014 yılında TBMM genel kurulunda kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir. Kanun ülkemiz açısından önemli olup, kanundan kaynaklanabilecek olumsuzlukların azaltılması, ekonomik gücü olmayan işletmelerin devamlılığını sağlaması ve toprakların belirli ellerde toplanmamasına yönelik önlemlerin alınması önemlidir. Bu konuda önemli bir gelişme olmakla birlikte çalışmalar hızlandırılmalıdır. Ülkemizdeki hayvancılık konusuna gelecek olursak; Türkiye’de hayvancılık sektörüne daha fazla destek verilmelidir. Bu sayede tarımsal üretimden sağlanan gelirin ve hayvansal üretimden sağlanan proteinin önemli bir kısmını üretmekle kalmayacak istihdama katkısını da sürecektir. Fakat ne yazık ki sektörün istihdama katkısı büyük işletme sayısı arttıkça azalmaktadır. Bu gerçeğin de farkında olunarak aile işletmelerini koruyup geliştirecek politikalara her dönemde öncelik verilmelidir. Türkiye’de hayvancılık sektörünü tehdit eden birçok unsur vardır. Bunlardan ilk akla gelenler plansız yatırımlar, hastalıklar ve ithalattır. Son yıllarda, küçükbaş hayvan yetiştiricisinin desteklemelerden yararlanmasına ve örgütlenmesine yönelik adımlar atılmış olsa da işletmelerin küçük ve dağınık yapısı, sermaye yetersizliği, pazarlama zincirindeki çarpıklıklar, mera alanlarının ve kalitesinin giderek azalması, kaçak hayvan girişleri, yaygın hastalıklar, kırsaldan göç, yetiştiricinin üretim kültüründeki eksiklikler, ürün ve maliyetlerdeki dalgalanmalar gibi faktörler sektörde olumsuz etkilerini sürdürmektedir" ifadelerini kullandı.
"Kayseri Şeker Fabrikası’nın işleri büyüyor, genişliyor"
Toplantıya katılan Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay da, "Kayseri Ticaret Borsası 1965 yılında kurulmuş. Kayser Şeker Fabrikası da 1955 yılında kurulmuş. 1965 yılından itibaren de Kayseri Ticaret Borsasıyla da Kayseri Şeker Fabrikasının yakın bir ilişkisi mutlaka oldu. Üyelik ilişkisi ve taahhütlerini yerine getirme konusunda çalışmalar, gayretler oldu. Fakat işin doğrusu ben 10 senedir Kayseri Pancar Ekiciler Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanıyım ve Kayseri Şeker’de bize bağlı bir olmakla birlikte faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Başlangıçta biz KTB ile çok bir yakınlığımız olmadı ama ne zaman ki Recep başkanımız göreve geldi, bizimde KTB ile ilişkilerimiz yakın olmaya başladı. Bizde bundan dolayı gerçekten mutluyuz. KTB’nin sanıyorum aidat ödeyen ya da taahhütleri yerine getirmeye çalışan kuruluşlar içerisinde en yüksek bedeli Kayseri Şeker gerçekleştiriyor. Son 5 yıl içerisinde biz 2 milyon 242 bin TL KTB’ye ödeme yapılmış. Toplam ödenen borsa aidatları içerisinde ki payı da yüzde 31 seviyesinde olmuştur. Bizim diğer borsalarda ki çalışmalarımız var. Boğazlıyan, Sivas, Tokat, Zile ve Nevşehir borsaları ile de o bölgelerde de üretim yapılıyor olmasından da dolayı ilişkilerimiz var. Onlara da bir şekilde tabi ki ücret ödemesi gerçekleştiriyoruz. KTB, Kayseri Şeker’in merkezinde de olan bir kuruluş olması nedeni ile en yüksek seviye de olması bizleri de mutlu ediyor. Ancak diğerlerinin de hakkını teslim etmek için de onlarla olan irtibatlarımız da sürüyor. Bunun inşallah gelişerek, devam etmesi konusunda da elimizden gelen gayreti göstereceğiz" şeklinde konuştu.
Akay, "Kayseri Şeker Fabrikasının işleri büyüyor, genişliyor. Son yıllarda bu konuda önemli ilerlemeler kaydedildi. 2015 yılında itibaren özellikle biz lisans depo yatırımları gerçekleştirdik. Boğazlıyan, Develi ve Şarkışla da 80 bin tonluk lisans depo yatırımı gerçekleştirdik. Bu çiftçilerimizin ürünlerinin değerlendirilmesi noktasında oldukça önemli bir adım ve hizmettir. Aslında biz 80 bin tonluk bir başlangıç olarak yapmıştık ama sonradan Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) uygulamalarında gelişmeler yeteri kadar olmadığı için ya da bazı noktalarda problemler yaşandığı için bu yatırımı daha fazla geliştirme konusunda biraz çekimser davranmaya başladık. Bölgemizde bizim dışımızda da başka yatırımlar yapılıyor. Aslında lisans depo yatırımlarını çok önemli bir adım olarak görüyorum. Bu yatırımlarla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin teşviki ile ya da onların yönlendirmesi ve bu konuya sahip çıkması ile Türkiye’nin gündemine geldi. Daha önce TMO tarafından yapılan depolarda ancak elde edilen ürünün bir kısmı muhafaza edilebiliyordu. Onun dışında çiftçi hasadını yapıyor ve ürünü başına bela oluyordu. Şimdi bu lisans depolarının artması ile çiftçinin ürünü daha fazla değer etmeye başladı. Bazı aracılardan ziyade çiftçi, devletin vermiş olduğu destek ve teşviklerle daha yüksek gelir elde noktasına geldi. En azından ürününü muhafaza edememe sorunundan dolayı bir an önce elinden çıkarmak mecburiyetinden kurtulmuş oldu. Ürün senedi veriliyor olması nedeni ile de ürünün istediği gibi değerlendirme imkanına sahip hale geldi. Ayrıca bankalardan da avantajlı kredi kullanabilir duruma geldi. Kayseri Şeker bu noktada önemli bir adım atmıştır. Biz görevi aldığımız sırada İncesu’da biraz sıkıntılı bir hayvan çiftliği vardı. Sonra bunu ıslah ettik. Daha sonra Pınarbaşı’nın Pazarören köyünde büyükşehir belediyesinden kiraladığımız alanda gerçekten çok modern bir çiftlik yaptık. Biz orayı yaptıktan sonra orada güzel bir faaliyet başladı. Daha sonra 2018 yılında Gemerek’te yeni bir çiftlik daha yaptık. Böylece çiftlik sayısını da geliştirmiş olduk. Şimdi çiftlik sayısını ve miktarını geliştirmek, sadece Kayseri Şekerin faaliyeti olarak görmemek lazım. Yine lisans depoda olduğu gibi çiftçinin yapmış olduğu üretim faaliyetlerine bir destek olarak bunu değerlendirmek gerekiyor. Çünkü biz bu çiftliklerin ihtiyacı olan yem bitkilerini, özellikle çiftçilerimiz ile sözleşmeli üretim yapmak sureti ile karşılama gayreti içerisindeyiz. Böylece çiftlikteki hayvanların yetişmesi için personel istihdamının yanında aynı zamanda o bölgelerde ki çiftçilerimizin yem bitkileri üretimi konusunda da önemli bir destek sağlanıyor. Bir gelir kapısı sağlanmış oluyor" diye konuştu.