“Skolyozdan değil, geç kalmaktan korkmalıyız”

“Skolyozdan değil, geç kalmaktan korkmalıyız”

“Skolyozdan değil, geç kalmaktan korkmalıyız”

Acıbadem Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Bertan Cengiz, 100 çocuktan 3’ünde görülen skolyoz hastalığıyla ilgili verdiği bilgilerde, “Özellikle kız çocuklarında erkeklerden 8-10 kat daha fazla rastlanılıyor” dedi. Dr. Cengiz, ailelerin “Kürek kemiklerinde asimetri, omuz eğriliği, leğen kemiğindeki eğrilikler, arkadan ya da önden kaslar arasındaki ya da göğüs kafesinde asimetri” gibi belirtilere dikkat etmesini tavsiye etti.
Skolyozun belirli sebepleri olduğunu fakat çoğunlukla sebebinin bilinmediğini söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Bertan Cengiz, “Skolyoz, omurganın 3 boyutlu deformitesi yani eğriliğine denir. Bu sağa sola veya öne arkaya eğrilik ya da rotasyon dediğimiz omurganın kendi içerisinde burgu yapmasıyla da oluşabilen bir deformitedir. Skolyozun büyük çoğunluğu sebebi bilinmeyen idiopatik dediğimiz skolyoz tipidir. Doğuştan gelen konjenital ya da bazı kas hastalıklarına bağlı olarak nöromüsküler dediğimiz skolyoz tipleri de vardır ama büyük çoğunluğunun sebebi bilinmiyor” dedi.

“Kız çocuklarında erkeklere göre 8-10 kat daha fazla görülüyor”
Skolyozun, kız çocuklarında erkek çocuklara göre görülme oranının 8-10 kat daha fazla olduğunu belirten Cengiz, “Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, skolyozun ülkemizde görülme oranı yaklaşık yüzde 3 civarında. Yani her 100 çocuğun 3’ünde skolyoz görülme riski var. Skolyoz kız çocuklarında erkek çocuklarına oranla 8 ile 10 kat daha fazla görülüyor. Özellikle ilk 5 yaş ve ergenlik öncesi henüz regl olmaya başlamamış kız çocukları riskli grupta yer alıyor” diye konuştu.
“Duruş bozukluğuna dikkat”
Bertan Cengiz, skolyozun belirtilerinin ise çocuklarda duruş bozukluğu ya da ailelerin özellikle çıplak olarak baktıklarında fark edebilecekleri kürek kemiklerinde asimetri, omuz eğriliği, leğen kemiğindeki eğrilikler, bunun dışında arkadan ya da önden bakıldığında kaslar arasındaki asimetri, göğüs kafesinde olan sağ ya da sol tarafta diğerine göre farklılık olabileceğini söyledi.

“Ailelerin çocuklarını çıplak gözlemlemesi önemli”
Erken teşhis için özellikle ailelerin çocuklarını belden üstü çıplak olarak gözlemlemesinin önemine değinen Op. Dr. Bertan Cengiz, “Çocuğunuzu sırtını görebilecek şekilde geride durun. Çocuğunuzun dik durmasını isteyin. Sonra çocuğunuzdan dizlerine doğru yarı eğilmesini isteyin. Düz olması gereken omurgasında S’ye benzeyen bir eğrilik dikkatinizi çekiyorsa, skolyoz olabilir. Ama telaşlanmayın, skolyozdan değil geç kalmaktan korkmak lazım. Bütün hastalıklarda olduğu gibi erken teşhis burada da çok önemli” dedi.

“10 derecenin altı skolyoz değil asimetri”
Ailelerin belirtileri görmesi halinde mutlaka en kısa sürede bir ortopedi ve travmatoloji hekimine başvurması gerektiğinin altını çizen Dr. Cengiz, “Ortopedi doktoru detaylı bir muayene yaptıktan sonra omurganın tamamını içeren bir röntgen çekecektir. Burada eğer skolyoz varsa eğrilik hesabı yapılır. Omurga eğriliği 10 derecenin altındaysa bunu skolyoz değil asimetri olarak tabir ediyoruz. 10 derecenin üzerindeki eğriliklere skolyoz denir ve 10-20 derece arasındaki eğrilikler sadece takip edilir. Bunu da yakın takip etmek gerekir çünkü çocuk büyüdükçe eğriliğin derecesi artabilir. 20 dereceden daha büyük eğriliklerde ise korseleme ya da fizyoterapi teknikleri devreye giriyor. 40 derecenin üzerindeki skolyozlarda ise çoğu zaman cerrahi tedavi gerekebilir” diye konuştu.
Bertan Cengiz, skolyozun erken teşhis edilip hızlıca tedaviye başlanması halinde, hastanın ileride olabilecek cerrahi müdahale ve diğer tedavi yöntemlerine ihtiyacı kalmayabileceğini sözlerine ekledi.