Şaban Külhancıoğlu


Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde bir hastanın Gözlemleri

1969 yılında Gevher Nesibe Tıp fakültesi olarak ilk nüvesi atılan ERÜ


Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde bir hastanın Gözlemleri

1969 yılında Gevher Nesibe Tıp fakültesi olarak ilk nüvesi atılan ERÜ 1982 yılında Erciyes Üniversitesi adını almıştır.

Bugün 19 fakülte 1 yüksekokul 2 meslek yüksekokulu,7 enstitü,6 bölüm,42 araştırma merkezi,1350 gelişmiş yatak kapasitesi ile Ortadoğunun güzide bi sağlık ve eğitim merkezi olarak hizmet vermektedir.Bu yönüyle Kayseri için bir şans sayılabilir.

Bu yüzden şehrin bir ferdi olarak sağlık sorunlarımda ERÜ hastanelerini tercih ediyorum.

ERÜ'de dünyadaki sağlık alanındaki bilimsel ve akademik en son gelişmeler ve uygulamalar gözlem ve değerlendirme şansı bulmaktadır.

Sempozyumlar,paneller...

Tesisler ve altyapı olarak da her geçen gün  kendini yenilediğini görmekten gururluyum doğrusu.

Ancak...

Bir vatandaş olarak sağlık sorunlarımda yaşadıklarımın yukarıda gururla bahsetmeye çalıştığım hususlarla örtüşmediğini söylemek zorundayım maalesef.

Tüm kamu kurumlarının bır hastalığından hareketle ne yazık ki Üniversite hastanesinde de aynı hastalık hemen göze çarpıyor.Tuvaletlerde boş yere akan sular ve personelin buna olan kayıtsızlığı...

Tuvaletlerin bakımı ve hijyenik temizliği yetersiz ve görüntüler çok rahatsız edici... 

Personelin ortak kullanım alanlarına (elk,su...) olan tasarruflu kullanma ve duyarlılığın olmadığını söyleyebilirim.

Örnek verecek olursak; lavobada el kurulama işlemini  kimi üç adet kağıtla yapabilirken kimileri de 8-10 kağıtla...

Diğer bir konu yemekler...

Aman Allahım!..

Yemekler bu kadar mı

 lezzetsiz,tekdüze ve kalitesiz olur.

Ayrıca yemeklerin yanında verilen yoğurt markasını hangi kamu yöneticisi evine alır merak ederim dogrusu.

Meyveler ise pazarda sona kalmış gibi ecüş bücüş,tatsız tussuz...

Hele hele yemeklerin ve meyvelerin sunulduğu plastik kaplar plastik malzemenin en kalitesiz olanından yapılmış.

Bu kaplarda sağlıklı yemek yenilmesini insanlara sağlık hizmeti veren bir kuruluş nasıl kabul eder düşünemiyorum.

Geçelim sağlık görevlileri,hemşire doktor ve hasta ilişkilerine.

En başta hizmetliler,idari çalışanlar ve hemşire kardeşlerimde genel bir kaliteden söz edebilirim.

Eskisi gibi vatandaşa tepeden yaklaşan bağıran çağıran kişiler yok artık.

Benim irrite olduğum husus;

Üniversite hastanesinde hala öğrenci,asistan doktorlarda bir ukalalık kibir hali aşılamamış olması.

Hastayı muayeneye gelen doktor veya  adaylarının bir çoğu hastaya "günaydın,geçmiş olsun" demenin doktorlukla alakası olmadığını sanıyorlar sanırım.

Koskoca profesörlerde olmayan hava bunlarda!..

Bu arkadaşlarda burundan kıl aldırmama hastalığının iyi bir oryantasyon eğitimiyle aşılması gerekiyor.

Bazı hocaları tenzihen söylemek zorundayım.Değerli hocalarımızın kendi özel hastalarının dışındakilere vizit sırasında bir "geçmis olsun" demeleri en azından insanı olarak çok hoş olur diye düşünüyorum.

Malüm;hastalar duygusal olarak negatif oluyorlar hastane şartlarında.

Evet...

Bir hasta olarak görebildiklerim ve gözlemleyebildiklerim bunlardan ibarettir.

Amacım; varlığından gurur duyduğum ERÜ'nün daha mükemmel ve daha güzel bir durumda olmasıdır.

Çünkü, bu tesisler sağlığımızın teminatı ve sigortasıdır.

 

Herkese sağlık dolu günler temenni ederim.