Baki Ersoy: "Enerjide güçlü Türkiye, her alanda güçlü Türkiye demektir"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri üzerine yaptığı konuşmada, "Enerjide güçlü Türkiye, her alanda güçlü Türkiye demektir" dedi.
MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri üzerine grubu adına konuştu. Enerji, bugün yalnızca bir sektör değil; devletlerin bağımsızlığının, kalkınma iradesinin ve uluslararası etkinliğinin en temel unsurlarından biri hâline geldiğini kaydeden Ersoy, "Türkiye, son yıllarda Sayın Bakanımız Alparslan Bayraktar ve kıymetli bürokratlarının kararlı çalışmalarıyla; yerli kaynakları önceleyen, dışa bağımlılığı azaltan ve bölgesel bir enerji aktörüne dönüşen bir vizyonu hayata geçirmektedir. Bu vizyonun en önemli ayaklarından biri hiç şüphesiz madencilik sektörüdür. MTA ve Eti Maden’in 90 yılı aşan kurumsal birikimi; bor, nadir toprak elementleri ve stratejik madenler başta olmak üzere ülkemizin yer altı zenginliklerini yüksek katma değere dönüştüren güçlü bir kaldıraç oluşturmaktadır. Gazi Meclisimizde maden ruhsatlarıyla ilgili yapılan son düzenlemeler; yatırım süreçlerini hızlandırmış, belirsizlikleri azaltmış ve hem yerli hem de uluslararası yatırımcı açısından sektörün önünü açmıştır. Bu düzenleme, "üretimden kaçan değil; üretimi yöneten bir Türkiye" anlayışının açık bir yansıması olmuştur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın çalışmaları sadece ülke sınırlarıyla da sınırlı değildir. Türkiye’nin enerji diplomasisi çok boyutlu bir perspektifle hem ticari hem stratejik hem de güvenlik odaklı bir yaklaşım eşliğinde yürütülmektedir. Bu kapsamda Pakistan ile enerji alanında kurduğumuz iş birliği, yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Bakanımız Alparslan Bayraktar öncülüğünde Türkiye ile Pakistan arasında imzalanan anlaşmalar çerçevesinde, 2025 yılı sonunda üç deniz ve iki kara sahasında petrol ve doğalgaz arama-üretim faaliyetleri için mutabakat sağlanmıştır. 2026 yılı itibarıyla sismik programların başlatılması; akabinde sondaj faaliyetlerine geçilmesi hedeflenmektedir. Bu iş birliği yalnızca enerji arayışı değil; teknoloji transferi, enerji güvenliği ve bölgesel kalkınma açısından da stratejik bir ortaklık niteliği taşımaktadır" dedi.
"Türkiye, enerjide başkasının hesabına göre hareket eden değil; kendi hesabını kendi yapan, hedef koyan, sahada varlık gösteren ve sonuç alan bir ülkedir.
Ersoy, "Bununla birlikte ülkemiz yalnızca Pakistan’da değil, yurtdışındaki birçok sahada da arama-üretim faaliyetlerini genişletmektedir. Somali ile imzalanan hidrokarbon iş birliği anlaşmaları kapsamında karada jeolojik çalışmalar ve sismik programlar planlanmış; ilerleyen dönemde keşif sondajının gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Orta Asya ve Kafkasya’da Azerbaycan, Özbekistan ve diğer kardeş ülkelerle yürütülen temaslar; enerji projelerinin yalnızca ticari bir faaliyet olmaktan çıkıp, ortak bir geleceği şekillendiren kıymetli yatırımlara dönüştüğünü göstermektedir. Tüm bu adımlar; Türkiye’nin uluslararası enerji sahalarında tecrübe kazanan, risk alan, rekabet eden ve sonuç üreten bir ülke konumuna yükseldiğinin göstergesidir. Enerji şirketlerimizin yurt dışında edindiği her yeni blok, her yeni ortaklık ve her yeni sismik çalışma, Türkiye’nin enerji arz güvenliği açısından uzun vadeli kazanımlar üretmektedir. Sondaj filomuzun güçlendirilmesi de bu vizyonun önemli bir parçasıdır. 7’nci nesil, yüksek teknolojili yeni sondaj gemimizin envantere katılmasıyla Türkiye, dünyanın en güçlü deniz sondaj filolarından birine sahip olmuştur. Karadeniz’de yürütülen çalışmalar; Sakarya Gaz Sahası başta olmak üzere, milletimizin sofrasına doğrudan yansıyan somut bir başarıya dönüşmüştür. Bu durum, "Mavi Vatan" kavramının yalnızca bir güvenlik politikası değil; aynı zamanda bir enerji ve kalkınma hamlesi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bütün bu çalışmaların ortak noktası şudur: Türkiye, enerjide başkasının hesabına göre hareket eden değil; kendi hesabını kendi yapan, hedef koyan, sahada varlık gösteren ve sonuç alan bir ülkedir. Sayın Bakanım, şahsınızın liderliğinde sürdürülen çalışmalar, Milli Enerji ve Maden Politikası’nın sahadaki en somut karşılığıdır. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, yerli kaynakları önceleyen, madenciliği stratejik bir kalkınma aracı olarak gören, uluslararası arenada güçlü ve itibarlı bir Türkiye hedefine desteğimizi kararlılıkla sürdüreceğimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü biliyoruz ki: Enerjide güçlü Türkiye, her alanda güçlü Türkiye demektir" diye konuştu.